Ankara’dan Başlatılan ve Ortadoğu’nun Kaderini Değiştirecek Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), sadece bir kalkınma hamlesi olmanın ötesinde, küresel güçlerin de radarında. Dünyanın en büyük su kaynakları yönetimi projelerinden biri olan GAP’ın, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) stratejik planlarında ve İsrail’in “gizli” su hayallerinde kilit bir rol oynadığına dair şok edici bilgiler gün yüzüne çıktı.
İSTANBUL – Türkiye’nin Fırat ve Dicle nehirleri üzerine kurduğu barajlar ve sulama kanallarıyla bölgenin tarımsal ve ekonomik çehresini değiştiren GAP, yıllardır sessiz ve derinden ilerleyen bir jeopolitik satrancın merkezinde yer alıyor. Haber sitemizin ulaştığı çok gizli analizler ve perde arkası bilgiler, projenin sadece Türkiye için değil, aynı zamanda Washington ve Tel Aviv koridorlarında da ne denli yakından takip edildiğini gözler önüne seriyor.
ABD’nin “İstikrar” Adı Altındaki Stratejik Hamleleri
Resmiyette ABD, GAP bölgesine yönelik doğrudan bir müdahalede bulunmuyor gibi görünse de, “insani yardım” ve “kalkınma projeleri” adı altında bölgedeki varlığını ve etkisini her geçen gün artırıyor. Özellikle Suriye krizinin ardından bölgeye yönelik artan ABD fonları, uzmanlar tarafından “bölgenin nabzını tutma ve geleceğe yönelik pozisyon alma” hamlesi olarak yorumlanıyor.
Sızan diplomatik yazışmalarda ve düşünce kuruluşlarının raporlarında, ABD’nin GAP’ı, Ortadoğu’da su kıtlığının tetikleyebileceği potansiyel çatışmaları önlemede ve bölgedeki müttefiklerinin su güvenliğini sağlamada bir “denge unsuru” olarak gördüğü belirtiliyor. Washington’ın, Türkiye’nin su kaynakları üzerindeki kontrolünün, bölgedeki güç dengelerini ve dolayısıyla Amerikan çıkarlarını doğrudan etkileyeceğinin farkında olduğu ve bu nedenle projeyi yakından izlediği ifade ediliyor.
İsrail’in “Nil’den Fırat’a” Hayalinin Kilit Taşı: GAP
Haber kaynaklarımızın edindiği en sarsıcı bilgi ise İsrail’in GAP’a olan ve kamuoyundan özenle saklanan ilgisi. Yıllardır su sıkıntısı çeken ve alternatif kaynak arayışında olan İsrail’in, Türkiye’nin kontrolündeki Fırat ve Dicle sularını kendi topraklarına taşıma yönünde uzun vadeli ve “çok gizli” planlar yaptığı iddia ediliyor.
Geçmişte Türkiye ile İsrail arasında Manavgat Suyu’nun satışı gibi projeler gündeme gelmiş ancak çeşitli sebeplerle rafa kaldırılmıştı. Ancak sızan bilgilere göre İsrail, bu hayalinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Tel Aviv’in, GAP’ın tamamlanmasıyla birlikte oluşacak yeni jeopolitik denklemde, ABD’nin de arabuluculuğuyla Türkiye’den su satın almak veya “stratejik ortaklık” adı altında su kaynaklarının yönetimine dahil olmak için fırsat kolladığı belirtiliyor.
Bazı eski ve güncel olmayan haberlerde İsrailli tarım ve teknoloji firmalarının GAP bölgesindeki faaliyetlerine dikkat çekilmesi, bu “gizli” ilginin somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor. İsrail’in, bölgedeki tarımsal potansiyeli ve su yönetimi teknolojilerindeki tecrübesini bir koz olarak kullanarak GAP’a sızma ve projenin nimetlerinden faydalanma arzusunda olduğu iddia ediliyor.
Uzmanlar Uyarıyor: “Büyük Oyun” Yeni Başlıyor
Görüştüğümüz uluslararası ilişkiler uzmanları, GAP’ın Türkiye’ye sağladığı stratejik avantajın farkında olan küresel ve bölgesel aktörlerin, projenin geleceği üzerinde söz sahibi olmak için her türlü diplomatik ve ekonomik argümanı kullanacaklarını belirtiyor.
Önümüzdeki yıllarda, iklim değişikliğinin de etkisiyle suyun daha da stratejik bir kaynağa dönüşmesiyle birlikte, Türkiye’nin GAP üzerinden elinde tuttuğu bu gücün daha fazla gündeme geleceği ve uluslararası pazarlıklara konu olacağı öngörülüyor. ABD’nin “dengeleyici” rolü ve İsrail’in bitmeyen su arayışı, Türkiye’yi önümüzdeki dönemde zorlu bir diplomatik sürecin beklediğinin sinyallerini veriyor.
Haber sitemiz, Türkiye’nin bu asırlık projesi üzerindeki küresel güçlerin gizli planlarını ve perde arkası pazarlıklarını gün yüzüne çıkarmaya devam edecek. Gelişmeleri anbean takip ediyor olacağız